Elvan Sarılabileceği Bir Türk Bayrağı Bulamadı!

Televizyon açık, şirketçe 5 bin metre koşusunun başlamasını bekliyorduk, Elvan’ın en iyi ihtimalle 3. olabileceğine dair yorumlar yükseliyorduysa da herkeste bir umut, daha fazlasını bekliyorduk!

Beklediğimiz oluyor. Elvan koşunun favorilerinden birini geride bırakarak 2. oluyordu. 10 bin’in ardından bir kez daha göğsümüzü kabartıyordu. Üstelik bugün gazetelerden öğrendiğim kadarıyla bir olimpiyatta iki madalya birden kazanan tek Türk oluyordu.

İşte olan bundan sonra oluyor, Etiyopya’lı atletler Dibaba ve Defar bayrakları ile nazire yaparcasına sevinç gösterilerinde bulunurken! Elvan’ımız tribünlerden, saha kenarından yada herhangi birisinden sarılarak koşabileceği, dünyaya gösterebileceği bir Türk bayrağı bekliyor. Sonunda pes ederek ellerini açıyor, kafasını öne eğip stadı terk ediyordu. Bunu izlerken tüylerimin nasıl diken diken olduğunu anlatmama gerek yok sanırım.

Elvan’a bunu dedirtenlere helal olsun!

‘Keşke koşmasaydım’
Yarış sonrası tepkisini dile getiren Elvan, “Kimse benden madalya beklemiyordu. Ama ben inanmıştım. Altın için koştum. Statta bayrak olmamasına çok üzüldüm. Bilerek mi yapılıyor diye düşündüm. Burada 68 Türk sporcu vardı, hiçbirini tribünde göremedim. Bayrak bulamayınca keşke yarışmasaydım diye düşündüm” dedi.

Üstelik bu Elvan’ın başına ilk kez gelmiyor. Osaka’daki Dünya Şampiyonası’nda 10 binde gümüş kazandıktan sonra benzer bir durum ile daha karşılaşıyor.

Bir tarafta yıllarca bir tek madalya getiremese bile baktığımız, el üstünde tuttuğumuz sporcularımız. Bir tarafta dün televizyonda izlediğim, belediyece henüz hayattayken, adlarına 3’ü bir arada mezar yapıldığı için sevinen, 50’li 60’lı yıllarda defalarca madalya kazanan sporcularımız. Bir tarafta Elvan

Bir olimpiyatta, herhangi bir spor dalında ilk 10’a, 20’ye girememiş bir sporcunun bir sonraki olimpiyata yeniden götürülmesine karşıyım. Bizim vergilerimizle yiyip içmeyi bıraksınlar.

Bayrak krizi ile ilgiliyse yetkililere söyleyecek söz bulamıyorum. Bırakın bu işi!