2017’de PayU ve Fintech eko-sistemi

PayU’nun Türkiye’de faaliyetine başlamasının üzerinden 6 yılı biraz aşkın bir süre geçmiş. Bu aynı zamanda Türkiye’de PSP’lerin de doğduğu yıla götürüyor bizi. Geriye dönüp baktığımda kişisel olarak beni en çok tatmin eden şeyin aslında PayU değil de tamamiyle eko-sistem ekseninde konuları ele almaya çalışıyor olmamız olduğunu söyleyebilirim. PayU Türkiye ile Hindistan’dan sonra en hızlı büyüyen 2. Ülke olmamız, 2017 yılı içerisinde karlılığı yakalamamız, cirosal anlamda Türkiye’nin en büyük ödeme kuruluşu olmamız ilki kadar tatmin etmiyor beni ve ekibimi. Biliyoruz ki ülkece çok daha fazlasını yapabilir, dokunduğumuz herkesin hayatını daha iyiye doğru değiştirebiliriz.

2017’ye kısaca bakacak olur isek; BDDK, Rekabet Kurumu, Gelir İdaresi başkanlığı, Masak nezdinde atılan birçok olumlu adım var. Finansal okur yazarlığı artırıp, bankacılık dışında da alternatif bir finans sektörü yaratabilmek için epey çaba sarf ettik Burhan Eliaçık liderliğinde, ODED çatısı altında. Burada iş birliklerinden dolayı tüm lisanslı ödeme kuruluşlarına kişisel olarak da teşekkür etmek isterim. Sıfırdan ayağa kaldırdığımız bir eko-sistem için rekabet yerine birlikte iş yapış şeklini benimsemeye çalışıyor olmamız sektör için de büyük kazanç oldu.

TOBB çatısı altında, eTicaret meclisinde de atılan, ses getirecek adımlar var. Örneğin; e-Ticaret işletmelerinin ihracata ilişkin yaşadığı sorunları büyük ölçüde çözmek üzereyiz. Meclis başkanı Oget Kantarcı ve yardımcıları herkese eşit uzaklıkta, çok güzel işler çıkardılar kısa zaman içerisinde.Elbette çok çaba sarfetmemize rağmen hala doğru formüle edemediğimiz konular da oldu. Örneğin; kredi kartlarının anlamsız bir şekilde internet üzerinden alışverişe kapatılması konusu gerek Türkiye gerekse yurtdışı pazarda çok ses getirdi. Yabancı firmaların Türkiye’ye biraz daha şüphe ile bakmasına sebep oldu bile diyebilirim. Neyse ki uzun süredir erteletebilmeyi başarıyoruz bu konuyu, temennim en azından 2018 ilk yarısını atlatabilmek.

Yine 2017 yılında da startup’lar ile olan iş birliklerimize tam gaz devam ettik, Türkiye’de alternatif en fazla ödeme yöntemini kendi üzerinde barındıran platform PayU oldu. Compay’den UPT’ye birçok yerli ödeme sistemi ile iş birliği halinde olan tek ödeme servis sağlayıcısıyız. Bu işleri kendi başımıza yapmayı bir an için bile düşünmedik. Yurtdışından servis olarak aldığımız mPOS çözümünü kullanmayı bırakıp, Türkiye’den bir startup ile yola devam ettik. Bu yıl onların çözümünü PayU’nun tüm ülkelerine götürüyor olacağız.

2017 yılı içerisinde PayU Hub’ı devreye alarak, Türkiye’de yaptığımız tüm ödeme yöntemlerini tek platformdan sunma beceresini, tüm dünyaya yaymayı başardık, bu minvalde Uber, Aliexpress vb birçok ülkede faaliyet gösteren global işletmeler  PayU Hub ile entegre olarak faaliyette bulundukları tüm ülkelerden alternatif ödeme yöntemleri ve local acquiring ile ödeme alabiliyorlar. 2018 yılında online kredi ile birlikte *cross border en çok ses getirecek iki konu. Top 500 global işletmeyi bu platform ile onboard etmek istiyoruz. Bu Türkiye’de birlikte çalıştığımız bankalara da ciddi bir hacim getireceğimiz anlamına geliyor. Kişisel olarak en büyük hedefim bu platformla Türkiye’den de global işletmeler yaratabilmek. Birlikte çalışmaya başladığımız irili ufaklı birçok aday kurum oldu şimdilik.

Global işletmeler demişken, Türkiye ve Türk insanı olarak en büyük eksiğimiz global düşünmek, bunu katıldığım her platformda iliklerime kadar hissediyorum. 2018 yılı hepimiz için; daha çok global iş yapmayı başarabildiğimiz yurtdışında da fırsatları yakaladığımız, mevcut teknolojilerimizi yurtdışına ihraç edebildiğimiz bir yıl olsun.

*İşletmelerin sınırlar arası yaptığı ticaret