DigitalAge ApplePay Röportajım

Apple Pay sizce ödemeler dünyasında neleri değiştirecek?

Apple Pay’in kullandığı teknoloji aslında uzun yıllardır ülke olarak da çok ciddi yatırımlar yaptığımız Yakın Alan İletişimi (Near Field Communication – NFC) teknolojisi. Bu teknolojinin “Apple’cası” tüm dünyayı heyecanlandırmaya yetti. Aslına bakacak olursak; QR Code ve benzeri basit çözümler karşısında kan kaybeden, bir türlü bekleneni veremeyen “NFC” odaklı çözümlerin böyle bir motivasyona ihtiyacı olduğunu da söyleyebilirim.

Apple’ın inovatif yaklaşımı ve halihazırda milyonlarca kredi kartı işlemine ev sahipliği yapan online tarafta Itunes, offline tarafta Apple Store ile NFC’li ödemelerin geleceğini değiştiren bir çözümle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.

Ödemelerde online-offline yakınsaması, çoklu kanal (omni-channel) gibi sıcak konulardan bahsettiğimiz dönemde Apple Pay’ın önemli bir mihenk taşı olacağını, rakiplerin de Apple’ın çözümüyle daha büyük bir pazarda faaliyet göstereceğini düşünüyorum. Apple  dokunuşu pazarın dramatik bir şekilde büyümesi anlamına geliyor.

Google Wallet ile kıyaslarsak artıları eksileri neler?

Google uzun süredir benzer bir çözümle piyasada olmasına rağmen erken benimseyenler (early adaptors) ve Google’ın birkaç servisinde yapılan ödemeler dışında henüz tercih edilen bir noktaya gelebilmiş durumda değil.

Her ne kadar Google Wallet daha çok servisi bünyesinde barındırıyor olsa da Apple’ın ödemelerde yarattığı kullanıcı deneyimi oldukça iyi. En basit ifadeyle; Google Wallet’da cihazınızın kilidini açıp, uygulama girmeniz ve şifre tuşlamanız gerekiyor iken; Apple’da bu akışı cihazınız uyku modunda olsa bile başlatabiliyorsunuz. Şifre yerine ise parmak iziniz yeterli oluyor.

ApplePay şimdilik kredi kartı odaklı bir sistem gibi görünürken Google Wallet, banka kartı ile ödeme, hediye kartların da cüzdan içerisinde saklanabilmesine olanak sağlıyor

ApplePay’in sadece yeni nesil telefonlarda çalışabiliyor olması (iPhone 6 ve üzeri), Android gibi tüm akıllı cihazlarda yüzde 80 pazar payına sahip bir işletim sistemini tanımaması (IOS yüzde 14), Apple’ın en büyük dezavantajı gibi görünse de 800 milyon Itunes kullanıcısının çoğunun kart bilgilerinin Apple üzerinde saklanıyor olması ve bu kullanıcıların ApplePay penetrasyonu en büyük avantajı.

Geç de olsa NFC’ye bir özellik olarak yer vermeleri NFC teknolojisinin geleceği açısında bir ivme yaratabilir mi?

Apple’ın geç kaldığını düşünmüyorum. Aksine henüz pazar oluşmadan (ihtiyaç doğmadan) NFC’ye bu denli yatırım yapan kurum ve kuruluşların aceleci davranarak ciddi efor ve para kaybettiklerini düşünüyorum. Teknoloji ile kullanıcı ihtiyaçlarını şekillendirmeye çalışmak çok ciddi yatırım, daha da önemlisi, zaman gerektiriyor. Apple çok doğru bir zamanda NFC tarafında yapılan hataları da iyi analiz ederek doğru bir çözümle hayatımıza giriyor. Giyilebilir teknolojilerle de desteklenecek NFC’li çözümler tarafında bir ivme yaratacağı kesin.

Apple Pay Türkiye pazarındaki rekabeti nasıl etkiler? Türkiye Apple Pay’e hazır mı?

Apple Pay lisansör kuruluşlar, POS (acquier) ve kredi kartı veren (issuer) bankalar ile işbirliği içerisinde çalışan, mevcut kartlı ödeme sistemlerinin inovatif yaklaşımlar ile süslenmiş, şekil değiştirmiş biçimi. Dolayısıyla mevcut uygulamaları tamamlayıcı bir çözüm olduğunu düşünüyorum. Türkiye NFC çözümlerine en çok yatırım yapan ülkelerden biri olmasına rağmen NFC okuyuculu POS sayımız henüz yeterli değil. Burada Apple’ın izleyeceği yol birkaç yerel perakende devi ile anlaşarak ApplePay’in tercih edilme oranını artırmak olacaktır. NFC çözümlerinde birincil öncelik kullanıcıları bilinçlendirmek. Türkiye’de iPhone kullanıcılarının maalesef yüzde 80’inin hiçbir aplikasyonunu güncellemediğini düşündüğümüzde önümüzde almamız gereken uzun bir yol olduğunu söyleyebilirim.


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir