Türkiye’de E-Ticaret, Cirosu ve Ödeme Alışkanlıkları

Türkiye’de e-ticaret’e yapılan ilk yatırımın üzerinden neredeyse 15 yıl geçti. Tahminlerin aksine ilk yatırım ne Migros’un Kangurum’u, ne de Hepsiburada olarak bildiğimiz infoshop.com’du. İlk yatırım yıllar yılı sektörün odağında olacak, en ufak bir hareketi sektöre ciddi etki edecek bankalardan gelmişti.

Bu alt yapı yatırımlarının akabinde hızla yeni oyuncular piyasaya girmeye başladı. Sektör bankalardan, bankalar sektörden, lojistik sektörü her ikisinden de öğrenmeye başladı. O dönemler, henüz adı konulamamış olsa da “complementary” (birbirini tamamlayan) güçlü bir altyapısı oldu Türkiye’nin. Yıllar yılı temelleri bu denli sağlam atamayan birçok Orta Doğu ve Doğu Avrupa ülkesi büyük potansiyelerine ragmen “zorlama ödeme sistemleri“ ile e-ticaret eko-sistemlerini büyütmeye çalışacaklardı. Ukrayna ve Romanya’nın COD (kapıda ödeme) sorunsalı, Polonya’nın düşük kart kullanım alışkanlığı, Rusya’nın yetersiz ödeme sistemi ve zayıf lojistik altyapısı ve daha niceleri…

Bugün yurtdışında konuştuğumuz hemen herkes, 50 milyonun üzerinde kredi kartı, (90M+ Debit) güçlü lojistik altyapımız ve early adopters (erken benimseyen) genç nufüsumuzdan bahsediyor. Türkiye’den başka sadece Brezilya’da bu minvalde kullanılabilen taksit ve loyalty (sadakat) altyapımızın başka bir örneği daha yok. Türkiye’de geliştirdiğimiz birçok online ödeme sistemi teknolojisini Doğu Avrupa ve Batı Avrupa’ya pazarlamaya başladık. Bu bağlamda özellikle ödeme sistemleri tarafında bir işletmenin ihtiyaç duyabileceği her türlü argümana kolay ulaşabilmeniz mümkün.

Pazar’la ilgili konuşurken; aşağıdaki görselde Türkiye’nin toplam online ödemelerini ve bunun içerisindeki e-ticaret payını görebilirsiniz. Son 1,5 yıldır BKM (Bankalararası Kart Merkezi) bankalardan aldığı Sanal POS raporlarını olabildiğince doğru raporluyor. %100 doğru rapor alamamızın nedeni; yıllar yılı Sanal POS’ların bankalar tarafında “5964 MCC” (kategori kodu) ile takip edilmesiydi. O dönemler ECI (E-commerce Indicator) kullanmadığımız için; kolay yoldan, tüm işletmeleri tek bir kategori kodu altında takip ettik. Böylece bu kategoriden gelen riskleri (CNP – Card Not Present) daha sağlıklı takip edebileceğimizi düşündük. Geçmişten gelen Sanal POS’ların kategori kodu düzeltilemediği için; doğru raporlanamayacak binlerce online işletmemiz var. Diğer taraftan tek bir Sanal POS kullanmasına ragmen internet üzerinden satış yapan, IVR (çağrı merkezi) ile kredi kartı bilgilerini toplayan ve bilgisayar başında son kullanıcı adına provizyon alan çok büyük tatil-uçak bileti acentalarımız var. Böyle bir işletmenin cirosu içerisindeki gerçek anlamdaki e-ticaret cirosunu bilebilmemiz maalesef mümkün değil.   Bu durum ve MCC kodlarında yaşadığımız karmaşa yüzünden e-ticaret cirolarında kesin bir rakama varamayacağız gibi gözüküyor.

Tabloda ayrıca web sitelerinizde gözden kaçırdığınız, yeteri kadar önem vermediğiniz kredi kartı ile ödeme’nin toplam e-ticaret işlemleri içerisindeki payını da bulabileceksiniz. Bununla hemen birkaç soru geliyor akla;

–       Web sitenizde banka kartı (debit kart) geçiyor mu?

–       AMEX kart ile alışveriş yapılabiliyor mu? (15 karakter kart, 4 karakter CVV)

–       Tüm kredi kartlarına taksit yapılabiliyor mu? (Paraf?)

–       Banka kartı bilgilerinigirip, yanlışlıkla taksiti seçen bir kullanıcının işlemi red mi ediliyor? Yoksa bu işleme peşin devam etmek istersiniz gibi bir uyarı mı çıkarıyorsunuz?

–       Her taksitli işlemde son kullanıcıya kazandırdığınız loyalty sadakat (loyalty) puanlarını, web sitenizde kullandırabiliyor musunuz?

–       Fraud – Chargeback’e ilişkin aldığınız önlemler neler?

–       PCI-DSS tarafında ne gibi aksiyonlar alıyorsunuz?

–       Etc.

Avrupa’da %2’ler seviyesine yaklaşan Conversion Rate’lerin (dönüşüm oranı) Türkiye’de birçok online işletme için hala 1’ler seviyesine gelememiş olmasının birçok nedenini de içinde barındırıyor bu sorular.  Geleceği yakalamaya çalışıp, alternatif ödeme sistemlerini hızla web sitelerimize entegre ederken, asıl ödeme argümanına ilişkin yapabileceğimiz optimizasyonları gözden kaçırıyoruz.

Akıllı Siteler Tasarlamak – 2

Müşteriyi iyi tanımamızı sağlayan, değerlendirilmeyi bekleyen onlarca veri dururken neden “geleneksel görevliler” kadar aktif satış yapamıyor sitelerimiz?

E-CRM’in Nimetlerinden Faydalanın başlıklı yazımda da verdiğim örneklere eklemeler yaparak biraz detaylandırmak istiyorum.

Alışveriş siteleri ana sayfa, kategori sayfaları gibi ara sayfalara çeşitli ürünler koyarak bu ürünlerin tıklanma performanslarını takip ederler. Çok hızlı satışa dönecek, belki de karlı ürünleri listelemektir buradaki amaç, mağazada ürün yelpazesinin geniş olduğunu göstermek maksadıyla ilginç kategorilerden de birkaç ürün serpiştirilir aralara.

Hal böyle olunca; bilgisayar, elektronik, cep telefonu gibi ürünlerle hiç ilgilenmeyen müşterilerin ana sayfasında çoğunlukla bu kategorilerden oluşan ürünler yer alır. Bu ürünler kar marjları düşük olsa da dolaşım hızları yüksek, sıcak ürünlerdir.

Alışveriş Sitesinin kategori ağacında yine bu ve benzeri kategoriler ön plana çıkarılır. Orta ve büyük ölçekli bir B2C’nin kategori ağacının en az 2.500 kırılımdan oluştuğunu düşündüğünüzde arka plana atılan kategorilere ulaşmanın ne kadar zor olduğunu anlayabilirsiniz.

Oysaki siteye giriş yapmış kullanıcı daha önce bu kategorilerden hiç ürün sipariş vermemiş, bu kategorileri gezmemiş, hatta bu ürünler ile ilgili gönderilen bir mailinge tıklamamıştır.

Burada yapılması gereken, sitenin tüm içeriğinin kullanıcının daha önce site üzerinde bıraktığı izlere, deneyimlerine göre yeniden şekillendirilmesidir. Proje birkaç faz’a bölünerek başlatılabilir. Öncelik ana sayfada yer alan ürünlere verilmelidir.

Site içerisinde yapılan kampanya duyuruları içinde aynı durumdan söz edebiliriz. Buna daha sonra değinelim.

Bu şekilde müşteri tutumuyla çok daha örtüşen, müşterinin kendisini daha özel hissettiği, dolayısıyla sadık müşteri halini aldığı “Alışveriş Siteleri” tasarlamak yolunda bir atılmış olabilir.

Bazılarımız yukarıda bahsettiğim yapının Web 3.0 ile birlikte mümkün olabileceğini düşünüyor olabilir. Bu yapıyı tasarlamak mevcut teknoloji ile mümkündür. Yeter ki kültürünü kavrayarak arkasında durabilelim.

Bir sonraki yazımda “Akıllı Alışveriş Sepetlerini” anlatmaya çalışacağım.

Akıllı Siteler Tasarlayın

Teknolojik gelişimlerin çok hızlı bir şekilde web sitelerine yansıyabildiği günümüzde, – belki de bu değişikliklerden en az etkilendiğini düşündüğüm yapıların başında B2C olarak nitelendirdiğimiz alışveriş siteleri geliyor.

Gerek ödeme sayfaları gibi karmaşık yapıların değişikliklerindeki zorluklar, bu değişikliklerin kullanıcı alışkanlıkları ile örtüşmeyebileceği endişesi, gerekse; sayfa, ürün sayılarının fazlalığı, “yeniliklerin” bu sitelere adaptasyonunu zorlaştırıyor. Daha doğrusu “yenilikleri” göz ardı edilebilir kılıyor.

Halihazırda alışveriş yapan sadık kullanıcılar, sektör içerisindeki sitelerin altyapılarının birbirine yakın olması, radikal bir değişiklik için erken olduğu izlenimini uyandırıyor olabilir. Göz ardı edilmemesi gereken, yapılmayanı bir gün birilerinin yaparak farkındalık yaratabileceğidir.

Tasarım, kullanım kolaylığı bir yana alışveriş sitelerinde gördüğüm önemli eksiklerden biri sitelerin “akıllı tasarlanmaması” mevcut teknolojiler göz önüne alındığında fazlasını istemenin müşterinin hakkı olduğunu düşünüyorum.

Geleneksel mağazalarda satın alma davranışlarımızı etkileyen birçok unsur ile karşılaşırız. En basiti, herhangi bir şey sormak istediğimizde hemen bir yetkili ararız. Kendisi ile ilgilenilmediği için mağazayı terk eden müşteriler olduğunu tahmin etmek hiçte zor değil,

Yetkiliye ulaşabilirsek; yetkiliden ürün ile ilgili detay bilgi öğrenir. Hatta bize farklı ürünler önermesini isteriz. Ekstra kampanya, indirim, hediye gibi bilgileri alabileceğimiz bir iletişim ortamı oluştururuz.

Gerekirse pazarlık yapar, (adettendir) firmanın iyi müşterisiysek ayrıcalıklarımızdan faydalanırız. Oturup bir kahve içtiğimiz bile olur.

Satın alma eyleminden vazgeçtiğimiz sırada görevlinin “Satış” becerileri devreye girer ve müşterinin fikri üzerinde belirleyici bir rol oynar. En az 5 adımdan oluşan bir ödeme adımı yoktur. Kasadaki arkadaş sizi yönlendirirken halinizi hatrınızı sormayı da unutmaz.

Alışveriş sitelerinin tutması gerektiğini düşündüğüm birkaç veri tipini burada listelemeye çalışmıştım. Bu veriler sonucunda elde edilecek aksiyon planlarının yukarıda bahsettiğimiz geleneksel görevlide bulunabilmesi mümkün değil…

Çok uzun bir yazı olmasını istemiyorum. Devamını da yazacağım.

E-Ticaret > B2C

Son zamanlarda E-Ticaret kavramı ve E-Ticaret cirolarının, B2C kavram ve ciroları ile karıştırıldığını gözlemliyorum…

Yayınlanan BKM cirolarına bakıldığında; Türkiye toplam B2C pazanın E-Ticaret ciroları içerisinde küçük bir yer tuttuğunu görürüz. Bu oran diğer ülkere baktığınızda ne eksik ne fazla, E-Ticaret cirolarını artırdığımızda buna paralel olarak B2C pazarını da büyütüyor olacağız.

E-Ticaret için yapılan her yatırım, yeni ödeme metodu, kullanıcıların internet üzerinden kredi kartı ile ödeme alışkanlığı kazanmasına dolayısıyla bir müddet sonrada online ürün / hizmet siparişleri vermesine neden olacaktır. Bununla ilgili bir örneği burada bulabilirsiniz.

Bu ve benzeri hizmetlerin orta ve uzun vadede B2C cirolarına yansıması kaçınılamaz.

Ayrıca; ödeme altyapısı dışında tüm işlemler online sonlandıran, sepet fiyatlarının yüksekliğinden dolayı geleneksel ödeme metodlarıyla ödemelerin alınabildiği (çek, senet, açık hesap) birçok B2B platformu mevcut, bunlardan birçoğunun büyük birer B2C kadar ciro yaptığını söyleyebilirim.

Buz dağının görünemeyen kısmı olarak nitelendirilebilir.

E-CRM’in Nimetlerinden Faydalanın.

Fiziksel yollardan toplanarak CRM programlarına aktarılan veriler. CRM kültürü ile ilgili edindiğim tecrübelerden burada kısaca bahsetmiştim.

CRM kültürü sadece bir departmanın değil, şirketçe benimsemesi gereken, büyük ihtimalle alışılageldik iş yapış şeklinin değişmesine yol açacak bir süreci tetiklemektedir. Personelin uyumu, eğitim düzeyi ve yatkınlığı çok önemli

Bu bağlamda; CRM kültürü “eşit değildir” CRM programları, bu kültürü benimsemeden yüz binlerce dolarını CRM programlarına yatıran dolayısıyla beklentilerini karşılayamamış birçok şirketten bahsedebiliriz.

Personeli tarafından beslenmeyen CRM programları içi boş, pahalı birer oyuncak olarak şirketin atıl programları arasında yerini alıyorlar. Bu noktada; son çare olarak performans / prim sistemi değişikliğine gitmiştik.

Bu yazımda özellikle bir B2C’nin (Business to Customer) saklaması, izlemesi gereken müşteri verilerinden bahsedeceğim.

Garajda bekleyen Ferrari’den nasıl faydalanabiliriz?

3 başlık altında toplamakta fayda var;

  • Müşterinin sitede bıraktığı izlerin saklanması
  • Saklanan müşteri verilerinin esnek detaylı raporlanabilmesi, karar destek sistemleri
  • Tanımlanan kriterler çerçevesinde sistemin üyelere özel anlık kampanyalar düzenlemesi, yaşayan bir kampanya mekanizması

1 – Müşterinin sitede bıraktığı izlerin saklanması

Verilerin anlamlı bir şekilde toplanabilmesinin bir maliyeti vardır. Toplanacak, loglanacak hatta zaman damgası basılacak verilerin artması, özellikle server maliyetlerinizi arttıracaktır. Burada fayda / maliyet analizi yapmak size düşüyor.

Müşterilerin 360 derece görünümlerini kaydedebileceğiniz bir Üye Kartı ile işe başlayalım. Bu kartta neler yer alabilir?

  • Müşteri demografik bilgileri

Bu bilgileri Üyelik esnasında tamamlamaya çalışmayın, belirli aralıklarla müşterilerin doldurmasını talep edebilirsiniz. Üyelik sayfaları olabildiğince sadece ve kısa olmalı. Hobiler önemli!

  • Müşteri ile iletişime geçilen tüm noktalar

Müşteri ile iletişime geçildiği durumlarda operasyon ekibi tarafından alınan notlar, müşteriden gelen şikayetleri tarih, saat ve ilgilenen personel damgasıyla tutmanız gereken bölümdür. E-mail yoluyla yapılan yazışmalarda Outlook üzerinden gönderim yapılmamalı, ticket sistemi kurularak tüm yazışmalar çift taraflı saklanmalıdır. Şikayetler raporlanabilecek şekilde kırılımlara ayrılmalıdır. (ürün şikayeti, ambalaj şikayet, kargo şikayeti, hata / arıza vb)

Müşteriye dönülerek bilgi verilmesi gereken durumlarda personelin hatırlatma ekleyebilmesini sağlayın. Bu hatırlatma, personeli ve gerektiği durumda üst mercileri harekete geçirebilmelidir.

  • Sipariş Tarihçesi

Müşterinizin verdiği siparişleri ana kategori ve en alt kategori kırılımlarını kapsayacak şekilde saklıyor olmalısınız. Orta halli bir B2C’de yaklaşık 2.000 civarında kategori olduğundan bu adım önemli,

Müşterinizin ödeme alışkanlığını analiz edebiliyor olmalısınız. Sipariş tablosunda ödeme tipi adımını da konumlandırmak faydalı olacaktır. (havale, kredi kartı, cepbank)

  • Bülten, beni haberdar et vb. fonksiyonları Üye Kartı’nda göstererek operasyon ekibinin direk müdahale edebilmesine izin verin.

Müşteri e-mail atmak yerine telefon ile operasyon ekibine dönerek duyuru listelerinden çıkmak istediğini söyleyebilir. Bu aşamada e-mail göndermesi yönünde uyarırsanız; müşteri memnuniyetsizliğine yol açabilirsiniz.

  • Şifre değiştirme Tarihçesi

Güvenlik nedeniyle ihtiyacınız olabilir. Bu loglara zaman damgası basılmalı

  • Kredi Kartı ile ödeme esnasında aldığı hata mesajları

Müşterinin güvenli bir müşteri olup olmadığının analiz edilmesi gerekiyor. Fraud ile ilgili daha önce yazdığım bir yazıyı burada bulabilirsiniz.

  • Üyenin yaptığı tüm yorumlar bu adımda saklanmalı,

Üyelerin yorum bırakması için çeşitli havuç mekanizmaları geliştirilebilir. Yeni Nesil İnternet’te Havuç

  • Üye tarafından doldurulan Anketler

Düzenli aralıklarla müşteri anketleri yapılmalı, anketler her üyenin kartına yazılarak değişim gözlemlenmelidir.

  • En çok gezdiği ürünler
  • Sepetine eklediği
  • Karşılaştırma yaptığı
  • Fiyat alarmı eklediği
  • Arkadaşına önerdiği ürünler Üye Kartı’ndan erişilebiliyor olmalıdır.

Nokia N95 kampanyası planlarken bu ürünü en çok gezen veya fiyat alarmı ekleyen kullanıcıları bana göster demenin

yolu buradan geçer.

  • Daha önce yapılan kampanyalara verdiği tepki, satın alma tutumu kayıt altına alınmalıdır.
  • Sitede geçirdiği süre, ortalama sayfa sayısı vb. kayıt altına alınmalıdır. (oldukça maliyetlidir)
  • Mobile versiyon mevcut ise; mobile üzerinden gerçekleştirilen işlemler ayrıca gösterilmelidir.

Yukarıda toparlamaya çalıştığım verilerin birçoğunu” login” olmuş üyeler için tutabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Önemli olan henüz giriş yapmamış, tanımlanamayan kullanıcılar için bu verileri tutmaya başlayarak “Login” olunması halinde üyelik ile ilişkilendirebilmektir.

2 – Saklanan müşteri verilerinin esnek detaylı raporlanabilmesi, karar destek sistemler

Standart raporlardan kaçınarak, yetkili personelin esnek raporlar üretebilmesine izin verilmesi gerekiyor. Karar destek sistemleri tadında yönetici özetleri oluşturulabilir. Burada önemli olan veri madenciliği yapabileceğimiz araçların oluşturulmasıdır.

Yetkilinin istediği sütunları, istediği kriterler ile seçebilmesini sağlamak için; alınabilecek tüm sorguları seçilebilir ve kriterleri değiştirilebilir şekilde ekranda göstermeliyiz.

Şu sorguyu çalıştırdığımızda segmente edilmiş “doğru” üyelere ulaşabiliyor olmalısınız;

İstanbul’da ikamet eden, alışveriş sepetinde herhangi bir cep telefonu olan, erkek, en az bir başarılı siparişi olan, karşılaştırma listesinde Nokia N95 ürünü olan etc… müşterileri listele komutu gönderdiğinizde listeleyeceğiniz az sayıda üye, sizin doğru müşteriniz olacaktır.

Rapor sonucunda alınan veri, kampanya sayfalarına bağlı olmalı ve hızlı şekilde bir aksiyon alınabilmelidir.

3 – Tanımlanan kriterler çerçevesinde sistemin üyelere özel anlık kampanyalar düzenlemesi, yaşayan bir kampanya mekanizması

Burada anlatmak istediğim; esnek raporlar üzerinden belirlenen, pazarlama ekibi tarafından oluşturulan kampanyaların, bu kriterleri yerine getiren üye oluştukça; otomatik olarak kampanya duyurusu yapması, belirlenen oranda indirimler ile bu üyelere özel davranması anlamına gelmektedir.

Örn; Nokia N95 cep telefonu ile ilgili karşılaştırma yapan, son 3 ay cirosu 5.000 YTL’nin üzerinde olan üyelere %10 indirim planla ve hemen duyurusunu gönder.

Bu oldukça basit bir örnek olsa da kafamdaki modülü anlatmıştır diye ümit ediyorum.

Toparlamaya çalıştığım maddelere daha onlarcasını ekleyebiliriz. Bu işlerle ilgilenen birilerinin kafasında küçükte olsa bir şeyler uyandırmıştır umarım.

Sanal Pos’a İşlem Gönderirken Dikkat Edilmesi Gerekenler.

Çeşitli yöntemlerle, fiziksel yollardan ele geçirilen kredi kartı bilgilerinin Fraud işlemler gönderilerek sınandığı ortam; bankalar tarafından Üye İşyerlerine sağlanan “Sanal Pos” altyapıları olur. Üye İşyerleri gerçekleşen transaction’ları detaylı analiz ederek, çeşitli parametrik değerlerle süzmezlerse charge-back riski ile karşı karşıya kalırlar.

Bu konuyla ilgili bir kaç ipucu vermek istiyorum.

Öncelikle; Gerçekleşen işlemler, müşteri doğrulanarak “güvenli” statüsüne çekilene kadar “PreAuth” olarak Sanal Pos’a gönderilmelidir. PreAuth’u( Ön otorizasyonlu) açıklamak gerekirse; kısaca kredi kartına borç geçmeden, kart limitine bloke konulması olarak değerlendirebiliriz. Bu tip işlemlerde muhasebeleşen bir tutar olmadığı için; kredi kartı ekstresinde de haraket olmayacak, işlem gerçekten kart sahibine ait değilse charge-back riski doğmayacaktır. İşlemin kart sahibine ait olmadığının tespit edilmesi durumunda açık provizyonda bekleyen tutar kolaylıkla “iptal” edilebilir.

Üyelerin gri, beyaz ve kara liste şeklinde 3 farklı grup altında takip edilmesi, kart doğrulama ile uğraşan operasyonel ekibin yükünü hafifletecektir. Kartı bir kere doğrulanan müşteri için alışveriş tutarı geçmişe dönük siparişlerinin çok üzerinde değilse PreAuth yerine Auth, yani direk satış işlemi gönderilebilir. Örn; ortalama 100 YTL sipariş veren sadık bir kullanıcı, bir sepette 3.000 YTL’lik sipariş gönderiyorsa bu siparişin fraud kontrolünden geçmesi gerekmektedir.

Üye İşyerleri bankalardan kart sahibi doğrulatabilir mi?

Kart doğrulama ile ilgili bankadan bankaya değişen birimler ile irtibata geçilebilir… Belirli tutarların üzerinde kalan siparişlerde bankaların operasyon merkezleri tarafından kart doğrulama hizmeti verilmektedir. Bu işlemler için transaction’a ait verileri bir mail ile ilgililere göndermeniz istenir. (provizyon numarası, tutar, kart sahibi adı vb.) banka kart sahibi ile irtibata geçerek sipariş doğruluğunu onaylar ve Üye İşyerine bilgi verir. Onayı alan Üye İşyeri PreAuth olarak gerçekleşen işlemi onaylayarak muhasebeleşmesini sağlar. Artık siparişe ilişkin tutarlar kart dönem içi işlemlerine yansımıştır.

Fraud Kontrolleri;

Unutulmaması gereken; yeni açılan Sanal Pos kullanıcı Üye İşyerlerinin hedef olduğudur. Bu sitelerin müşteri veritabanları henüz oluşmamış ve çeşitli açıkları oldukları varsayılır. Yeni açılan siteler, B2C’ler ilk bir kaç günü çok iyi gözlemlemekte fayda var.

    1 – Aynı IP’den birden fazla işlem geliyorsa; çeşitli uyarı mekanizmaları çalışmalı, belirlenen kısıtların üzerindeki işlemlerde otomatik olarak “red” cevabı döndürülmelidir. Bir kaç kredi kartı bilgisi ele geçiren kullanıcı kartlarının hepsini deneyecektir. Bu uyarılar e-mail, cep telefonu mesajı vb şekillerde olabilir.

    2 – Aynı üyelik ile birden fazla işlem geliyorsa; çeşitli uyarı mekanizmaları çalışmalı, belirlenen kısıtların üzerindeki işlemlerde otomatik olarak “red” cevabı döndürülmelidir.

    3 – Aynı kart numarası ile birden fazla işlem gönderilmesi durumu (aynı gün) incelenmeli Müşterinin daha önceki siparişleri ile son siparişi arasındaki oransal fark incelenmelidir.

    4 – Hata alan işlemlerin hata açıklamaları incelenmelidir. Sanal Pos’ta onay mesajı “00” ile ifade edilir. 01’den 99’a kadar alınan mesajlar hata açıklamalarını ifade etmektedir. “51” gayet masum bir limit yetersiz hatasıyken, “82” hatalı CVV anlamına gelmekedir. 41 ve 43 no’lu hatalar Çalıntı kartları ifade etmektedir. Dolayısıyla bu hata mesajlarının alan işlemler, IP, üyelik, Kredi Kartı numarası takip edilmeli, çeşitli uyarılar ile desteklenmelidir.

    5 – Anlamsız ve ücretsiz mail adresleri fraud habercisi olabilir.

    6 – Aynı kredi kartı ile çok düşük tutarlı bir kaç farklı sipariş, kartın limiti olup olmadığının test edilmesi anlamına gelmektedir. Gerçek bir kullanıcı hepsini aynı sepette alarak tek bir kargo ücreti ödemek isteyecektir. Bu tip işlemler yüksek miktarda gelecek fraud  provizyonun habercisidir.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün aklıma gelen, en çok karşılaşılanları listelemeye çalıştım.