2013’te PayU ve Türkiye Pazarı’nda PSP’lerin Doğuşu

PayU ile birlikte Naspers ailesi ve Naspers’ın internet yatırımlarını 4 dikey segmentte yöneten Allegro Group ile tanışmamın üzerinden 2 yılı aşkın bir süre geçmiş. Henüz PayU altyapısının ne olduğunu, neler sunabileceğimizi anlamaya çalıştığım günden bugüne kadar düşündüğümüz tek şey; Türkiye’de Elektronik Ticaret ekosistemini büyütmek, yeni oyuncuları hızlı ve steril bir ortamda online dünya ile tanıştırmak, halihazırda bu işi yapan işletmelerin de iş yapış şekillerini iyileştirerek asıl işlerine odaklanmalarını sağlamaktı.

Bugün dönüp geriye baktığımda PayU olmadan sağlıklı bir şekilde e-ticarete başlayamayacak binlerce işletmeden tutun da, yine PayU sayesinde milyonlarca TL riski bertaraf eden Türkiye’nin en büyük online işletmelerine, hemen herkese temas eden bir ödeme sistemleri platformu görüyorum. Bu başarıda MasterCard ve VISA’ya kayıtlı Türkiye’nin ilk (yanılmıyorsam tek) PSP’si olan PayU’ya ve ekibime sonsuz güven duyan acquirer bankalarımızı (8) ve Sn. Soner Canko önderliğindeki BKM’nin katkısına değinmezsem olmaz.

PayU’nun başarısındaki kırılma noktası; grubun Türkiye, Rusya ve Brezilya’ya duyduğu büyük güven.  Başarılı ve yoğun bir çalışma gerektiren “lokalizasyonun” önünü açan da bu güven oldu.

Faaliyetimize başladığımız Eylül 2011’de önümüzdeki iki yol vardı. Bunlardan ilki dünya çapında başarılı olmuş birkaç çözümümüzü Türkiye’ye getirmek, diğeri tamamen Türkiye’ye özel, özel dikim bir ürün ortaya çıkarmaktı. Bugün düşününce uzun ve zahmetli bir yolu tercih ederek ne kadar doğru bir karar verdiğimizi görüyorum. Türkiye’ye değer vermiş, buna paralel değer katabilmişiz.

Birçoğunuzun bildiği gibi yaklaşık 9 aylık yoğun bir lokalizasyon çalışmasının ardından PayU Türkiye, tek entegrason, tek sözleşme, tek fiyat, tek yönetim paneli, tek mutabakat, tek vade, fraud filtreleri, 7/24 fraud monitoring ekibi sayesinde bankalardan sonra Türkiye’nin en büyük ödeme platformu oldu. Bir yıl içerisinde toplam e-ticaret cirosunun yaklaşık %7’sine ev sahipliği yaptı. 2014 yılı öngörülerimizde Türkiye’deki e-ticaretin %17’sine ev sahipliği yapacak bir platformun doğuşuna tanıklık etmiş olmak inanılmaz bir keyif. İlk işlemin yine PayU Türkiye ile aynı yaşta olan oğlum Ege’nin domain ismi olması hayatımda apayrı bir yere koyuyor ekipçe yaptıklarımızı.

Her zaman savunduğum bir görüştür bu: Ekosistemi büyütecek oyuncuların başında ödeme sistemleri, bankalar ve lisansör kuruluşlar gelir. Bunları lojistik altyapı ve gelişmişlik takip eder.

2013 yılına baktığımda;

• 4.000. işletmesi ile sözleşme imzalamış bir PayU
• Onlarca etkinliğe sponsor olmuş, birçoğunuzun adını bile duymadığı girişimcilik kulüplerini maddi ve manevi desteklemiş bir PayU
• Anlaşmalı olduğu bankalar sayesinde tüm kredi kartlarına taksit imkanı sunabilen bir PayU
• Yine anlaşmalı bankaları sayesinde tüm işyerlerine ek taksit, öteleme, vb. gibi kampanyalar sunabilen bir PayU
• PayU Bridge ile havayolu şirketlerinden, tüketici elektroniğine kadar tüm işletmelere dokunabilen bir PayU
• İşletmelerinin toplamda 5,2 milyon TL charge-back riskini bertaraf eden bir PayU
• Özellikle acquirer bankaların sektöre olan ilgisini canlı tutan, öğrenen, öğreten bir PayU
• Türkiye’ye ilk PSP’yi getiren, bu iş modelinin önünü açan bir PayU
• İş ortakları ile düzenlediği eğitimler sayesinde hiçbir gelir kaygısı olmadan işyerlerini ve sektörü eğiten, işlerini büyütebilmeleri için birçok anlaşmayı getiren bir PayU
• Türkiye’nin en iyi ekibini bünyesinde barındıran bir PayU görüyorum.

2014 yılı 2013’ten çok daha güzel geçsin. İşlerinizi büyütmek, iyileştirmek isterseniz ben ve ekibimle dilediğiniz zaman görüşebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir